Mustafa Kemal Paşa 9’uncu Ordu müfettişi olarak Anadolu’ya hareketinden önce Albay İsmet Bey’le görüşür ve Anadolu’daki mücadelesinde kendisine yardım etmesini söyleyerek daha sonra kendisini de Anadolu’ya çağıracağını belirtir.
Mustafa Kemal Paşa 27 Aralık 1919 tarihinde Ankara’ya geldiğinde Albay İsmet Bey’i çağırır. Albay İsmet, 8 Ocak 1920’de üstlerinden izin almadan Ankara’ya gelir. Fakat Harbiye nazırı olan Fevzi Paşanın çağırması üzerine, Mustafa Kemal Paşa’nın da tasdik etmesiyle 3 Şubat 1920’de İstanbul’a döner. Albay İsmet’in görevi muntazam ordu kurulması için gerekli çalışmaları İstanbul’dan yürütmektir.
Albay İsmet Bey’in bu görevi 16 Mart 1920 günü İstanbul’un İtilâf devletleri tarafından işgaline kadar sürer. İstanbul’un işgalinden sonra artık Albay İsmet’in İstanbul’da yapacağı bir işi kalmadığına karar veren Mustafa Kemal Paşa onu Ankara’ya çağırır. Albay İsmet 9 Nisan 1920’de ikinci defa Ankara’ya gelir. Artık Kurtuluş Savaşı’nın sonuna kadar Mustafa Kemal Paşa ile birlikte onun sağ kolu olarak görev yapmaktadır.
Mustafa Kemal Paşa 10 Kasım 1920’de Albay İsmet’i Batı Cephesi Kuzey Kesimi Kumandanlığına, Albay Refet’i (Bele) ise Güney Cephesi Komutanlığına atar. Her ikisine de cephelerdeki Kuvayı Milliye’nin düzenli orduya dönüştürülmesini emreder. Mustafa Kemal Paşanın böyle bir karar almasındaki sebep Batı Anadolu bölgesinde başlayan Yunan taarruzunun durdurulamamış olmasıdır.
Birinci ve İkinci İnönü muharebeleri sonucu umdukları başarıyı kazanamayan Yunanlılar, Aslıhanlar ve Dumlupınar galibiyetlerinden de cesaret bularak Anadolu’daki işgal güçlerinin sayısını 175.000’e çıkarırlar. 10 Temmuz 1921’de Bursa ve Kütahya-Gediz istikametlerinden saldırıya geçen Yunan ordusu ile Türk kuvvetleri Kütahya bölgesinde bütün cephede düşmanla temasa gelmişlerdir. Şiddetli çarpışmalar sonucunda Batı Cephesi Komutanı, birliklere asıl mevzileri olan Eskişehir’in doğusuna çekilme emri vermiştir.
Türk ordusu 25 Temmuz 1921 tarihinde stratejik çekilme harekâtı yapmak amacıyla Sakarya nehrinin doğusuna çekilmiştir. Türk ordusunun Sakarya’nın doğusuna çekilmesi ordunun manevî varlığını sarstığı gibi hem de önemli bir vatan parçasının geçici de olsa düşman işgaline bırakılmasına neden olmuştur. Bu işin sorumluluğunu üzerine alan Mustafa Kemal Paşa, “Biz askerliğin gereklerini tereddütsüz yapalım, öteki sakıncalara mukavemet ederiz.” demiştir. Dünya askeri tarihinde sonu zaferle sonuçlanan ilk stratejik çekilme harekatı olarak yerini almıştır.
Yeni bir düşman taarruzu bekleyen Başkomutan Mustafa Kemal Paşa, bütün kuvvetlerini Sakarya bölgesinde toplayarak kesin sonuçlu bir meydan muharebesi için hazırlıklara başlar.
23 Ağustos 1921’de başlayan Yunan taarruzu Sakarya nehri boyunca 100 kilometrelik bir cephe üzerinde 22 gün 22 gece aralıksız devam etmiştir.
Sakarya muharebeleri sırasında İsmet Paşa’nın 2 Eylül 1921 tarihinde AP muhabiriyle yaptığı görüşme Türk milletinin azmini ve moral gücünü göstermesi açısından önemlidir. Bu konuşmasında İsmet Paşa; “Bizi mağlûp edemeyecekler çünkü askeri mantık aleyhlerindedir. Mütarekede 500.000 kişilik bir ordu terhis ettik. İcap ederse bunları tekrar sağlayabiliriz.” demiştir.
Sakarya Meydan Savaşı’nda yenilgiye uğrayan düşman, Eskişehir-Kütahya-Afyonkarahisar doğusunda bir hatta çekilerek savunma tertibini alır. İki yanı sarp kayalarla kaplı bu hattı takviye etmeye başlar. Türk ordusu da bu hatta paralel olarak gerekli hazırlıklarını tamamlamaya başlar. Ordunun silâh, teçhizat ve personel ikmali tamamlanmaya çalışılır. Ordunun lojistik desteğini sağlayacak olan menzil teşkilâtında düzenlemelere gidilir ve yurt içinde kurulan imalâthanelerde ordunun ihtiyacı olan malzemeler imal edilmeye çalışılır. Taarruz hazırlıkları döneminde ordu mensupları sıkı bir askerî eğitimden geçirilir.
Bu safhadan itibaren Batı Cephesi kumandanı İsmet Paşa’nın zafere giden yolda yayımladığı emirler dört safhalı olarak değerlendirilebilir.
Birinci Safha; Harekât hazırlıklarına ilişkin DURUM DEĞERLENDİRMELERİ ve İKAZ mahiyetindeki emirler:
Bunlardan ilki Ağustos 1922’de yayımladığı aşağıda yer alan Genel Durum Değerlendirmesidir.