I. İnönü Muharebesi
Kurtuluş Savaşı sırasında Yunanlılar, ilerlemelerini zorlaştıracak en ciddi engel olarak gördükleri Türk savunma hattını yoklamak amacıyla 6 Ocak 1921’de Bursa ve Uşak üstünden harekete geçtiklerinde, Miralay İsmet Bey Gediz’deydi ve dikkatini Çerkes Ethem üzerinde yoğunlaştırmış bulunuyordu. Yunan ileri harekâtı başladıktan sonra İsmet Bey, Yunan kuvvetlerini İnönü mevzilerinde karşılamaya karar verdi. Yunan kuvvetleri piyade ateş gücü açısından Türk tarafının 3 katı, topçu ateş gücü açısından ise daha fazla bir üstünlüğe sahipti.
Çarpışmanın en çetin günü olan 10 Ocak’ta çoğu cebri yürüyüşle savaş alanına yetişen Türk askerleri inatçı bir savunma yaptı. Ellerindeki donanımın zayıflığına bakıldığında, bu direnişin değerinin kat kat fazla olduğu görülür. Türk kuvvetleri, o gün Kurtuluş Savaşı’nın ilk önemli askeri başarısını elde etti. Yunan tarafı, savaşı kazandığı halde çekildiğini iddia etse de, o tarihte henüz nüve halinde bulunan Türk ordusuna ağır bir darbe indirmesi mümkünken bunu yapmamış olması akla yakın değildir. Yunan Başkomutanı Anastasios Papulas’ın, en iyi ihtimalle kazanacağı bir “Pirus zaferi”nden akıllıca feragat ettiği, yani zafer elde etme pahasına ordusunu yok etmekten kaçındığı anlaşılıyor.
Yunan askeri tarihçilerinin de itiraf ettiği gibi, Kuvayı Milliye ordusu artık disiplinsiz çetelerden değil, gerçek askerlerden oluşmaktaydı.