Bugün bilgi çağını yaşıyoruz.
Değişim/gelişim gerçeğini anlayamayan şimdiki siyasetçiler, giderek dünya değerlerinden uzaklaşıyorlar.
Halkın beklentisi olan çevre, doğa ve sanatı koruyan siyasete hiç yanaşmıyorlar…
Siyaset yapma biçimini geliştirecek yerde, daha da gerileştirmeye
****
Politika hamaset kaldırır gibi görünse de halk, gerçekçi olan düşüncelere, güven veren ağızlara ve yetkinliği bilinen politikacılara inanıyor!
Arkalarında izleri olanların peşinden gidiyor.
Güvendiği bu insanları sonsuza dek yaşatıyor…
Çıkan sonuç şu ki; samimiyetle iyi işler yapmaya çalışanları halk hiçbir zaman unutmuyor!..
****
Bunları neden yazdım?
6 Haziran Erdal İnönü’nün doğum günü!
12 Eylül sonrası demokrasiye geçmenin, hukuk devletinin yeniden kurulmasının, Laik Türkiye Cumhuriyetin tekraren saygın olmasını sağlayan Büyük insan Erdal İnönü’nün 95.doğum günü!
Her yıl olduğu gibi onu başta sevgili eşi Sevinç Hanım, İnönü Ailesinin tüm fertleri ile onu seven ülkemizin aydınlık insanları bir kez daha saygıyla anacak!
****
Günümüzde Ülkeyi yönetenleri gördükçe, onun değerinin ne denli daha büyük olduğunu bir kez daha anlıyorum!
O; bilim insanı, geleceği gören siyasetçi, demokrasiyle özdeşleşmiş, sanat düşkünü, insanlara saygılı, kendisiyle barışık, sevecen, alçak gönüllü, arkadaş, dost yani, insan gibi insandı!..
****
Erdal İnönü, Dünya Üniversitelerinde hala okutulan fizik teorileri sahibi çok önemli bir bilim insanıydı.
Uluslararası siyasette etkin bir siyasetçiydi.
Ama bir o kadar da sanat ve sanatçıya düşkün, edebiyatın her dalından keyif alan, felsefeyi çok iyi bilen bir aydın kişilikti.
****
Sürekli siyasetten bahsetmekten hoşlanmazdı.
Yakaladığı her fırsatta bir sanat faaliyetini takip etmeyi kendine ilke edinmiş bir sanatseverdi.
Bazı günler yoğun siyasi çalışma sonrası bana, “Eşin Serap’ı da al akşam yemek yiyelim” önerisinde bulunurdu. Anlardım ki o gece, Siyaset konuşmayacağız ve hep sanattan bahsedeceğiz…
****
Özellikle İsmet Paşa gibi senfonik müziğe düşkündü.
Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrasının konserlerini kaçırmamaya çalışırdı.
Çalınan eserlerin bestesi ve öyküsünü bir müzisyen kadar bilirdi…
Konser sırasındaki mutluluğunu anlatırken söyledikleri, anılarımın en anlamlı bölümüydü…
****
Gittiğimiz tiyatro oyunları ya da gördüğümüz sinema filmi üzerine değme eleştirmenlerden daha doğru ve etkili eleştiriler yapar, reji, senaryo ve teknik üzerine açıklayıcı bilgiler verirdi.
Resim sanatına olan düşkünlüğü, eser ve ressamlar üzerine yaptığı konuşmalar, Onu dinleyen sanatçıları da çok etkilerdi…
****
Savaş zamanında Bosna-Hersek Devlet Tiyatrosu Genel Müdürü Süleyman Kupusoviç’in sahneye koyduğu, eşim Serap Sağlar ve Hakan Vanlı’nın oynadığı, Çığlık adlı oyunun galasında yaptığı, sanatın önemi ve sanatçının kutsallığını veciz bir şekilde anlatan konuşmayı, unutmam mümkün değil!
Oyun sonrası Cüneyt Gökçer ve sanatçıları kutlarken gösterdiği nezaket görülmeye değerdi…
****
Erdal İnönü, gerçek bir sanat düşkünü, ülkemizin belki de yetiştirdiği en aydınlık kişisisiydi…
Türkiye için bir şanstı!
Rahmetle anıyorum…
D. Fikri Sağlar
