İstanbul kaos içinde
Mütareke döneminde, Osmanlı hükümeti ateşkes hükümlerine aykırı işler ve taşkınlık yapan azınlıkları, İtilaf Devletleri’nin İstanbul’da bulunan temsilcilerine bildiriyordu. Yine kendisine böyle bir şikâyet iletilen, İngilizlerin İstanbul’da bulunan temsilcisi, o zamanki unvanıyla İngiliz Yüksek Komiseri Amiral Calthorpe, 15 Ocak 1919’da Osmanlı Hükümeti’ne verdiği cevapta, “Savaşta yenildiniz. Ateşkes antlaşmasına göre yükümlülüğünüzün her bir zerresini yerine getirmedikçe, bize olan şikâyet yazılarınız kabul edilmeyecektir,” dedi.
Calthorpe, İngiliz Akdeniz Filosu Komutanı sıfatıyla 30 Ekim 1918’de Mondros Mütarekesi’ni imzalarken Türk muhatabı Rauf Bey’i (Orbay) öylesine kandırmıştı ki Orbay İstanbul’a dönüşünde, “Çok sevinçli bir dönem. Mondros Mütarekesi bir başarıdır. Devletimizin bağımsızlığı, milletimizin onuru tamamıyla kurtarılmıştır. Sizi temin ederim ki İstanbulumuza tek bir düşman askeri çıkmayacaktır,” diyebilmişti.
Oysa ki Calthorpe’un böyle bir garanti vermeye ne yetkisi ne de izni vardı. Sadece kelime oyunlarıyla saf rakibini avlayan Calthorpe’un, azınlıkların tacizkâr davranışlarını el altından kışkırtarak ve onların yaptıklarına göz yumarak İngiliz hesaplarına ne kadar hizmet ettiği ise, büyük bir soru işareti olarak sonraki yıllarda daha iyi anlaşılacaktı.