“Sizi ben de kurtaramam”
Demokrat Parti tarafından kurulan Tahkikat Komisyonu, Meclis ile ilgili bütün neşriyatı yasaklayınca, DP ile CHP arasındaki ilişki daha da gerginleşmişti. CHP’lilerin konuşmaları basına yansımadan ancak elden ele dolaşıyor, DP yönetimi ise bu konuşmaları “ihtilal beyannameleri” olarak adlandırıyordu. CHP, DP’liler tarafından halkı, orduyu iktidara karşı ayaklanmaya kışkırtmakla suçlanıyordu.
18 Nisan 1960’ta CHP hakkında, “yıkıcı, gayrimeşru ve kanun dışı” faaliyetlerde bulunduğu gerekçesiyle Meclis araştırması açılması yolunda bir önerge verilince, İnönü tarihe geçen şu konuşmayı yaptı:
“Biz ihtilalden gelmiş bir nesiliz. Meşrutiyet ihtilalinden demokratik rejime geçinceye kadar çok gayret sarf ettik ve çok zahmet çektik. Çok güç bir devir bu, ama sabırla muvaffak olduk… Bunun milletimizin tarihine daima örnek olabilecek bir misal olarak, cesaret verici bir misal olarak geçmesini istedik.
Şimdi biz tekrar ihtilal usulünü takip edecek ve ihtilal yolu ile iktidara geleceğiz de ne olacak? En büyük derece ile azami derecede muvaffak olsak 1938’de, 1940’da ve 1945’de vardığımız vaziyete varacağız. Bu vaziyetten biz memnun değildik ki, bu vaziyeti, bu ihtilal rejimini biz demokratik bir rejim haline dönüştürmek için çok çile çektik. Bizim böyle bir harekete tevessül etmemizde mana yoktur…
Şimdi ihtilal, iktidarı bir defa eline geçirmiş olanlar tarafından yapılıyor… Seçimle iktidara geliyor, devletin vasıtalarına el koyuyor, seçimle gitmek ihtimali ufukta görüldü mü, ben buradan gitmem telaşına düşüyor. Ne oldu, telaşınız ne?… Eğer bir idare insan haklarını tanımaz, baskı rejimi kurarsa, o memlekette ayaklanma olur… Şimdi mevzu bahis olan mesele bu… Beni dinleyin, biz böyle ihtilal içinde bulunamayız. Böyle bir ihtilal dışımızda, bizimle münasebeti olmayanlar tarafından yapılacaktır… Bu yolda devam ederseniz sizi ben de kurtaramam.”