İnönü Hasanoğlan Köy Enstitüsü’nde
Atatürk’ün vefatından sonra cumhurbaşkanı olan İsmet İnönü, Köy Enstitüleri’ni “Cumhuriyetin eserleri içinde en kıymetlisi ve en sevgilisi” saydığını söylerdi.
Gerçekten de kısacık ömründe birçok aydın yetiştiren Köy Enstitüleri, İnönü’nün verdiği destek ve güvenceyle hayata geçmiş bir projeydi. 1940’lı yıllarda hızla yaygınlaşan enstitülerin, her aşamada İnönü tarafından desteklenen bir hazırlık dönemi olmuştu.
Köy Enstitüleri’nin en parlak örneklerinden biri olan Hasanoğlan Köy Enstitüsü 1941 yılında, Ankara’ya 35 km uzaklıkta, Ankara-Kayseri demiryolu üzerinde kuruldu. Bu enstitünün farkı, diğer enstitülere öğretim üyesi veya müfettiş yetiştirmek amacıyla “yüksek enstitü” olarak kurulmasıydı. Tamamen öğrenciler tarafından yapılan binaların sayısı 43’e ulaşıyordu. Üstelik bu yapılar arasında bir sinema, müzik salonu ve açık hava tiyatrosu da vardı.
Enstitü, ilk öğrencilerini 1942 başında kabul etti. 1944 yılına kadar toplam 678 öğretmen, 774 sağlık memuru, 213 yüksek kısım ve 102 geçici kurs mezunu verdi. Enstitüde Enver Ziya Karal (tarih), Ruhi Su ve Aşık Veysel (müzik), Sabahattin Eyüboğlu (dil-edebiyat), İbrahim Yasa (sosyoloji) ve Mualla Eyüboğlu (mimar, inşaat sorumlusu) gibi eğitim elemanları görev yaptı.
İsmet İnönü, Hasanoğlan Köy Enstitüsü’nü 20 Temmuz 1942 günü ziyaret etti. İnönü’nün burada edindiği intibalar, sonraki günlerde yapacağı bir konuşmaya şöyle yansıyacaktı:
Yapıcı, çare bulucu, çalışkan bir ruh, bu enstitülerin hayatına hâkim olmuştur. Bu durumu görmekten pek memnun oldum, pek ümitliyim.